gel?

Hani hava ne aydınlıktır, ne de karanlık, kararsızlık içine yansır da bir çıkış bulamazsın. Karardıkça kararırsın baktıkça gökyüzüne, o vakitlerde gel.
Gel ki gerek kalmasın üzülmeye güneşin gidişine, gel ki üşümesin yüreğim gecede... Hani bi yaramazlık yaparsın da hesap sorar baban, ne konuşabilirsin ağlamadan, ne de rahatlarsın ağladıkça.. Gözlerin sızladıkça sızlar, o vakitlerde gel. Gel ki sarılıp da sana bütün hüznümü paylaşabileyim..
Gel ki çaresizlikler içinden, sana tutunup çıkabileyim... Hani tam kuruyacakken çiçeğe su dökersin de onu kurtarmış olmanın ferahlığını yaşarsın ya, bekliyorum beni hayata döndürecek dokunuşunu, gel ki hayat yeniden anlamlanıp yeniden başlasın..
Gel artık..

Hiç yorum yok: