b e ş dakika

Başladı...

Sadece beş dakika..

Azalıyor ben dikkatimi onun azalmasına odaklamışken o da inadına azalıyor.

Duvarlar kapılar ışıklar hep sıkıntılı zamanlarda olduğu gibi azalıyor, daralıyor, ve kasvetimin artmasına yardımcı oluyorlar.

Şiirler çınlıyor kulağımda.

Geceye sessizliğe ve karanlığa ithaf edilmiş şiirleri sık sık soluyan bir ölü gibi dinliyorum.

Ve yine saate kayıyor gözüm.

Bitiyor o ve benim elimden gelen yapabilecegim hiç birşey yok.

Mümkün olduğunca hızlı yazmaya çalıyorum.

Anlam aramıyorum cümlelerimde.

Anlam dediğin şeyi ben yüklüyorsam eğer bunu özenle seçtiğim sözcüklerle değil sıradan aklıma gelen her kelimeyle yapabilirim gibi geliyor.

Ve vakit bitiyor.

Nokta koymam gerek.

Son yazmam gerek.

Ama her son yazışımda yeni bir beş dakika başlıyor.

Nerede kaybettim aklımı nerede farkettim yokluğunu.

Sustum ve beş dakika bitti.

Nokta.

Hiç yorum yok: