hasret

Ağzıma o küçük ekşi şekerlerden attım bir avuç.
Ayaklarımı aşağı sallandırdım.
Uzun uzun okudum satırlarını, satırlamı.
Hani ufacık birşey olduğunda yazdığın, ben yüklü satırlarını.
Hani sen yokken sana hayatı anlattığım, sen yüklü satırlamı.
Müziği isteyerek açmadım,
'you know it's true, everything i do, i do it for you.' biliyorum, dedim içimden.
Hayır gözlerim dolmadı.
Içim sızlamadı.
Rahatlamak için saçımdan bir tutam kesmedim.
Ayaklarımı sallandırdım aşağı doğru.
Korkak dedin, acıyorum sana dedin.
Sinirlenmedim. Itiraz etmedim.
Biraz daha o küçük ekşi şekerlerden attım ağzıma.
Elim gitti o şarkıyı açtım 'dinle beni küçük kedim...' başa alıp mırlamasını dinledim kedinin.
Varlığın yok artık.
Baksamda görmüyorum seni.
Mezarının üstüne hüzünlü sözler yazmak yerine, çiçekler ektim.
Ağaçlar ektim, meyve veren..
Ve sessizliğe karıştım dün gece.
Ağzıma bütün o küçük ekşi şekerleri attım,
bana da ver demedin.
Ayaklarımı aşağı sarkıttım,
içeri gir diye kızmadın.
Biz dün seni andık,
sen hiç farkında olmadın...

1 yorum:

pi dedi ki...

çok duygulu sevdim..